Bu haber :12/06/2022 10:05 Tarihinde Eklendi 14009 Kez Okundu

İtalyan PRENSES Safranbolu da

Uzun Yıllar ( 26 Yıl ) Tarih Öğretmenliği yaparak Emekli olan  Fakat Karabük için Çok bir şey Yapamadığını her fırsatta ifade eden  Sevgili hocamız tek atışta 12 den vurdu

Safranbolu ile ilgili yaptığı araştırmasında  Bir İtalyan PRENSESİ nin Safranbolu da 5 yıl yaşadığını ortaya çıkarttı

Olayları ve gelişmeleri  Sevgili YALÇIN  KILIÇ Hocamızdan Dinleyelim

KILIÇ, Yirmi altı yıl tarih öğretmenliği yaptım ancak, bugüne kadar Safranbolulu bir tarihçi olarak memleketime tarih alanında bir çalışma yapamamış olmak içimde hep ukte kalmıştı.

Bu sebeple Osmanlı Arşivlerinde uzman olan arkadaşlarımla zaman zaman Safranbolu dosyalarında araştırma yapıyorduk. Bu araştırmalar sırasında bugüne kadar hiç bilmediğimiz muhteşem bir bilgiye ulaştık.

Meğerse beş yıl süreyle memleketimizde birİtalyan prenses yaşamış. Bu prenses öyle sıradan biri filanda değil. Tüm İtalya ve Avrupa’nın iyi bildiği çok tanınmış karizmatik bir kişilik. İsmi “ Cristina Travulzıo Belgiojoso “

Prenses Cristina Trıvulzıo Belgıojoso Kimdir ?

​28 Haziran 1808 de İtalya’nın kuzeyinde Milano’da doğmuştur. Ailesi Milano’nun en köklü ve zengin ailelerinden birisidir. Hatta annesinin büyükanneleri arasında Leonardo Da Vinci’nin resmettiği meşhur MONA LİSA dahi bulunmaktadır.

​Cristina onaltı yalındayken Prens Emilio Belgıojoso ile evlendiğinde 400.000 liretlik çeyiziyle artık Prenses ünvanı almıştır. Genç kızlığından itibaren devrimci fikirleri gelişmiş, yaşadığı bölgenin Avusturya işgali altında olmasından dolayı İtalyan bağımsızlık hareketinin etkili bir ismi olmuştur. Siyasi hayatındaki bu çaba ve mücadelesi ilerde ona “ Madre Di Risorgimento” ( Kurtuluşun Annesi ) unvanını getirecektir.

​Onun bu etkili siyasi mücadelesi Avusturya Hükümetini rahatsız ettiği için henüz 22 yaşında 1830 dan itibaren ilk sürgün hayatı başlayacak bundan sonraki on yılı Paris’te geçecektir. Paris teki evi bir süre sonra ünlü sanatçıların uğrak yeri olacaktır. Bu sanatçı ve yazarlar arasında Balzac, Victor Hugo, Musset, Franz Liszt gibi ünlüleri sayabiliriz.

​Prensesimiz 1840 yılında ülkesine döner , ancak yeniden İtalyan bağımsızlık hareketine desteği devam eder. Hatta Güney İtalya’dan topladığı gönüllü birlikleri sevketmesi, Roma Hastanelerinde çalışması, İtalyan kadınlarını göreve çağırması İtalyan bağımsızlık hareketinin en kayda değer yanlarından biridir. Giriştikleri bu yeni mücadele yine başarısız olunca önce Paris’e gidecek oradan Malta adasına sonra Atina’ya ve en son kendini güvende hissedebileceği İstanbul’a gelerek Osmanlı Devletine sığınacaktır.

​1850 yılından itibaren Prensesimizin Türkiye hayatı başlamıştır. Sosyal kişiliği sayesinde kısa sürede İstanbul’da ABD elçisi George Perkins Marsh gibi diplomatlar, Mösyö Öjen gibi tüccarlar, Mösyö Aleon gibi bankerlerle çevre edinecektir. Müziğe olan ilgisi sebebiyle Osmanlı Bandosu “ Mızıkayı Humayun” un gelişmesine katkı sağlayan İtalyan Donizetti Paşa ile de yakınlık kuracaktır.

​Prenses Cristina sonraki hayatını huzur içinde gözlerden uzak taşrada yaşamak istemesiyle kendisine Cizye tahsildarı Safranbolu Kıranköyünden gayr-ı müslim tüccar Öjen Efendi yardımcı olmuş ve Safranbolu da Çakmakoğlu çiftliği adıyla anılan yere yerleşmesine vesile olmuştur. Ancak o yıllarda Osmanlı ülkesinde yabancıya mülk satışına izin verilmediği için kızı Maria Osmanlı Devleti vatandaşlığına geçecek, padişahın fermanı ile Çakmakoğlu Çiftliğini satın almasına izin verilecektir. Cristinanın bundan sonraki hayatı beş yıl Safranbolu’da satın aldığı Çakmakoğlu çiftliğinde geçecektir. Bu çiftlik Safranbolu Kastamonu yolu üzerinde bugün Çevrikköprü olarak bildiğimiz yerin hemen arkasında Kuzköy ile Satköy arasında Araç Çayı kenarındadır.

​Cristina yardımseverliği , Tıp ve hemşirelik bilgisiyle kısa sürede yöremiz halkı tarafından sevilecek, köylere doğumlara gitmesi, felçli bir kadını iyileştirmesi onu yörede sevilen tanınmış bir sima olmasını sağlayacaktır.

​1855 te kendisine af çıkınca ülkesine dönmüş ve 1861 e kadar Türkiye ve yöremizin folklor u üzerine anılarını kaleme almış bu kitaplar Fransızca ve İtalyanca yayınlanmıştır.

​1871 te altmış üç yaşında vefat etmiştir. Öldüğü yıl İtalyan bağımsızlık hareketi zaferle sonuçlanmış Bağımsız İtalya Devleti kurulmuştur.

​Prenses Cristina Trıvulzio Belgıojoso hatırasına 2010 yılında Mario Martone’nin yönettiği “ Noi Credevoma” ( inandık ) filmi çevrilmiş, geçtiğimiz yıl 2021 eylül ayında ölümünün 150 yılı anısına Milano Belediyesi tarafından bir meydana anıt heykeli dikilmiştir. Bu heykel Milano’da bulunan tek kadın heykelidir.

​Nasıl bir kader nasıl bir tesadüftür ki Safranbolu’da doğup İtalya’da Diva olmuş ünlü Soprano Leyla Gencer’in köyü “Yörük” , Milano’da doğmuş hayatının beş yılını Safranbolu’da yaşamış Prensesin çiftliği birbirine on dakika mesafededir. Bakalım yarınlarda tarihin unutulmuş sayfalarından neler bulup çıkaracağız.

İtalyan Prensesi Cristina Trıvulzıo Belgıojoso Safranbolu muza armağanımız olsun.

Kitabın hazırlanması ve çıkmasında emeği olan başta sınıf arkadaşlarım Murat Babuçoğlu, Orhan Özdil, sevgili kardeşim Dr. Sadık Emre Karakuşa, en başından beri en az bizim kadar heyecanlanıp katkı sunan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse hanımefendiye, kitabın sponsorluğunu üstlenen Safranbolu aşığı, hayırsever iş insanı Sayın Şefik Yılmaz DİZDAR beyefendiye tüm emek ve katkılarından dolayı minnettarım.

​​​​​​​​​​​Yalçın KILINÇ