Bu haber :15/10/2021 09:20 Tarihinde Eklendi 8396 Kez Okundu

YÖREMİZDE İZ BIRAKANLAR

Safranbolu'ya yaptığı yatırımlar ile dikkatleri üzerine çeken Hayırsever iş insanı ŞEFİK DİZDAR ile yapılan roportaj

Şefik Dizdar Kimdir?

Gecmişimle ilgili bir belgesel var. 1939 yılı Safranbolu dogumluyum. 1946 yılında Safranbolu'nun Kalealtı ilkokul u'ndan mezun olduktan sonra Safranbolu Ortaokulu'nu bitirdim ve bolgedeki tek lise olan Karabuk DÇ. Lisesi'nden mezun oldum. 1958 yılındanda izmir iktisadi ve Ticari ilimler Akademisi'ne girdim ve 1961 yılında oradan mezun oldum. Askerligimi yedek subay olarak yaptıktan sonra Karabuk D.Ç. Fabrikasında Personel Müdürlüğü ve Satın Alma Genel Müdürlüğü görevlerini yaptım. Emekliliğime 4 sene kalmış olmasına ragmen kendi isteğim ile 1979 yılında yani 40 yaşımda Demir Celik Fabrikasından ayrıldım. istanbul'a gittim orda Demir-Celik sektöründen ithalat ihracatla ugraşan bir firmada genel müdür olarak çalıştım. 0 sırada iran-lrak savaşı başlamıştı. iran Turkiye'den buyuk ölçüde demir-celik ürünü talep etmeye başlamıştı. Turgut Özal zamanında birçok zorluğu ortadan kaldıran reformlar yapıldı. Haberleşme çok zordu. Telefona sahip olmak bir apartman dairesine sahip olmak kadar önemliydi. Bir servet demekti. Once telex çıktı. Çok büyük aşama oldu haberleşmede bizim için. çok geçmeden fax, hemen sonra telsiz telefon çıktı. Bunlar büyük aşamalar uzun uzun anlatılacak konular. 0 dönemler biz Yekta Dış Ticaret A.Ş. olarak iran'a buyuk ihracat yapan bir firma haline geldik. 0 firmada çalışırken İran'a en buyuk ihracatı yapan flrma unvanını kazandık Üç ortaktık. Ancak ortaklar arasında çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle ben şirketten aynlmak zorunda kaldım. Bir sure sonra aynldığım Şirket Yekta Dış Ticaret A.Ş. iflas etti.

Sonra Taha Dış Ticaret A.Ş. olarak çalışmaya devam ettik. iranlı ortağımla yine İran'a dış ticaret yaptık ve savaş bitene kadar da çok güzel paralar kazandık. Savaş bittikten sonra ortaklığımız sona erdi. Taha tekstili kurduk. Taha tekstil bugun LCW olarak faaliyet gosteren kuruluşumuzun temelidir. Mustafa Küçük sıfırdan başlayarak ve bu işi çok benimseyerek, çok dürüst. çok ciddi çalışmalar yaparak LCW'yi bu duruma getirdi. Benim aktif gorevim olmadı çünkü tekstil benim bildigim bir iş değildi. şuan da LCW şirketi aktifliğini koruyor. 2005 yılında bir göz rahatsızlığı geçirdim. Görme yetim zarar gördü. Ben de memleketime döndüm. Şimdi burada daha ağırlıklı olarak sosyal işlerle uğraşıyorum. Safranbolu Kültür ve Turizm Vakfı Yönetim Kurulu başkanıyım. Burada aktif şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Turkiye şartlarını da hesaba kattığımızda çok dikkat isteyen bir dönemde cesaret gerektiren bir çok iş yapmışşınız Evet. 1979 da istanbul'a gitmek zorunda kaldığım zaman Türk firmalan henüz dış ticaretle ilgilenmiyorlardı. Dış ticaretle gayri­ muslimler; Rumlar. Yahudiler. Ermeniler uğraşıyorlardı ama ben Demir-Çelik işletmeleri Genel Müdürlüğündeki görevim nedeniyle ithalat ve ihracatı çok iyi öğrenmiş durumdaydım. Benim buradaki bilgi birikimim bana rehber oldu ve çok kolaylıklar sağladı. Biz onun için ön plana geçtik ve çok güzel paralar kazandık. Mesela Vergi iadesi Mevzuatını getirmişti Turgut Ozal. 0 zaman kimse bunun ne oldugunu anlayacak durumda bile değildi. Bunu ilk uygulayanlardan biri olduk. Tabi benim DemirÇelik sektöründen gelmiş biri olarak avantajım vardı. Bütün hattecileri, demirÇelik imalatçıları vs. taniyordum. Bu da bize avantaj sagladı. Bazen bu kişilerle ortak çalıştık. Böylece güzel bir donem geçirdik. Özellikle savaş dönemi Taha Dış Ticaret A.Ş. de çok güzel sonuçlar aldık. LCW Şirketinde de İranlı arkadaşımla ortaktık ama daha sonra onun hisselerini ben devraldım. Mustafa Küçük Bey ile %50 %50 ortak olduk. Butun işi yürüten Mustafa Küçük'tü. Hile hurda yapmadan dütüstçe çalıştı. Örnek gosterilen bir adamdır. Şu an Türkiye'nin en büyük ilk yüz firması içindeyiz.

Sizce kimler girişimci olmalı kimler girişimcilikten uzak durmalı? Bir defa girişimci olabilmek için kişi cesaret sahibi olacak. Lider vasıfları olan, kendi başlarına iş yapma istegi olan kişiler iyi sonuç alır. Yılmayacak , dikkatli olacak, dürüst olacak, hesabını kitabını iyi bilecek, yapacagı işin bütün inceliklerine vakıf olacak. Mesela bir ekmek fırını açacaksınız. Unun kalitesinden hamurun yoğuruluşuna kadar. fırında pişirilme tekniğine kadar her şeye vakıfsanz o işte başanlı olursunuz. Mesela benim ortagım Mustafa Küçük işleri geliştirirken her şeyi A dan Z ye takip eden bilen bir konumdaydı. Kimse ona kül yutturamazdı tabiri caizse. İpligin kalitesinden, renginden, saglamlığından, türünden, boyasına varıncaya kadar herşeyle ilgilidir. Şirketlerde iŞ programlan, yıllık çalışma programlan yapılırken evvela satış butçesi yapılır. O satIşa göre üretim yaparsınız. Diyelim ki Demir-Çelik üretiyorsunuz. 300 bin ton satma imkanınız varken siz 400 bin ton üretirseniz 100 bin ton stokta kalır ve o sizi zora sokar. Satış kabiliyeti önemli

Siz kendi başarınızı neye borçlu oldugunuzu düşünüyorsunuz?

https://safranbolusonhaber.com/dosya/resim/20190919_092812.jpgBen çok çalışırım. Bir işi bitirmeden masadan kalkmam. Önümüzdeki işi bitirmeden rahat edemezdim. Ayrıca çok dikkatli olmak gerekli. Ve her şeyi not ederim. Şuan bile bulabilirim onceki senelerde kim ile ne goruşmesi yaptım. Ajandam vardı her zaman yanımda taşırdım. Kısa notlar alırdım. Şu gün şu saatte şu kişiyle şu konu hakkında görüştüm. Tarihi ve konuyu hatırlarsaniz tefarruatı aklıniza gelir zaten.

Bunu uzun yıllar yaptınız mı? Her sene bir tane standart ajandam vardı mutlaka. Hep koltugumun altında taşırdım. Kurşun kalemle yapılmış tablolarım vardı. Bir değişiklik olursa düzeltmek için. Işın Çelebi isimli bir başkanımız vardı, tica­ retle de uğraşıyordu biz İran ile ticaret yaptığımız zamanlar. Dedi ki: "Üniver­sitelerde ithalat ve ihracat teorik okutuluyor bunu pra­ tiğe dökemiyoruz. Öğrencilerin Ulusla­ rarası ticaret mevzuatına hakim olarak mezun olabilmeleri için kurs açalım. Bu alanda eksikleri kapatatım." Benden kurs vermemi istedi ama benimde işlerim vardı zamanim yoktu hayata geçiremedik.

Girişimcilik hayatınızda sizi etkileyen bir anınız? Dedim ya girişimci çok dikkatli olmalıdır. Burası da bir taşra. Karabük Demir-Çelik A.Ş. de çalışıyorum. Satın alma müdürlüğü gibi önemli bir görev yapıyorum. Bu müdürlüğün görevi; Demir-Çelik işletmelerinin ihtiyaç duydugu her türlü malzemeyi iç piyasadan ve dış piyasadan temin etmek. At gubresinden kanaryaya vanncaya kadar. Kanarya zehirli gazları haberdar eden bir canlı. şimdi çok duyarlı, teknik gelişmiş cihazlar var ama o zamanlar yoktu. Maden ocaklannda falan zehirli gazı haber verirdi, kuş düşerr bayılırdı işçiilerde bir sorun oldugunu anlar kaçarlardı. Merdaneler Turkiye'de imal edilmiyordu o zamanlar. işte bu vesileyle kambiyo mevzuatına hakim oldum ve büyük avantajım oldu. Mutullah Yolbulan bir gün bana dedi ki: "Seni tanıdığım kadrıyla sen istanbul 'da sokakta gezerken bile para kazanabilirsin." istanbul'a gittiğimde tabi taşradan gitmişiz orda eş dost ziyaretleri yaparken. bir arkadaş bana elinde bir saç ithalatı belgesi olduğunu ve bunu değerlendirmek istediğini söyledi. Bir fotokobisini istedim üzerinde çalışmak için 15 bin ton gümrüksüz saç ithalatına izin veren bir belgeydi, devletten alınmış. 12 bin tonu kullanmış 13 bin ton kalmış. Belge uzerinde çalışmaya başladım. Piyasayı inceliyorum, maliyet çıkarıyorum , mal bedeli, artı nak liye, artı sigorta. artı limandan tahliye, gümrükleme masraflan vs. kaça mal oluyor hesaplıyorum. Elde edebileceğimiz karı hesapladım. Sonraki iş olarak müşteri bulmak lazım. Onu da buldum. Belge sahibine dedim ki: "Bu permiyi şu fiyata satabiliyoruz. Birisine vekalet vererek ithalatı gerçekleştirme imka nımı z var. Kabul etti." Dedi ki: "Ben bu belgeyi kullanmasına izin verdiğimiz kişileri tanimam, bir sorun çıkarsa seni sorumlu tutarım." Öteki taraf da diyor ki: "Biz belge sahibini tanimay1z, bizi devreden çıkartırsa sorumlu seni tutanz". Ben arada bir mutemet insan sıfatıyla kald1m. Cesaret de gerekiyor bunun için. "Tamam." dedim. iki tarafın ortasında duruyorum. Gerekli bütün evraklan ben hazırladım. "Bana 500 bin lira vericeksiniz" dedim. Belgeye talip olanlardan istedim, tabi belge sahibinden değil. Hemen Hamburg'a gittiler. saçı buldular gemiye yüklediler. 15 gun olmadan daha gemi Turkiye'ye yoldayken bir de saça zam geldi, bu insanların karı çıktı 2 katına. Tabi bayram ettiler. Gelir gelmez paramı verdiler. 0 zamanlar 500 bin çok iyi paraydı. 0 tarihte istanbul'da 2 tane apartman dairesi satin alınabiliyordu. Anormal bir para. sadece bilgini satarak kazanıyorsun. Mutullah Beyin dedigi gerçek olmuştu. Hiç unutmadgım bir anımdır.

Sizi bir girişimci olarak en çok motive eden şey nedir? Çalışma arzusu olacak. Önce dürüst. samimi bir şekilde çalışma azmi. İşin peşini bırakmayacaksınız. Hiç olmayacak zannettiginiz bir iş bile kurtanlabilir, bir yerden bir çözüm çıkar. Sonunda başarıyı yakaladığınızda en güzel motivasyon da o olur.

Doğru insanları işe almakla ilgili ne söyleyebilirsiniz? Mülakatın çok önemli olduğunu söyleyebilirim. Şimdi CV yi dolduruyorlar. bakIyoruz biri çok iş degiştirmiş başvuru yapan kişi. 10 yerde çalışmış şimdiye kadar. Niye diye sorarsıniz ister istemez tedirgin eder sizi bu durum. Demek ki çalıştığı yerde bir problem bir uyum sorunu olmuş. işte kişi çok iş deşiştirmşse kafada bir soru işareti belirir, çünkü işveren aldığı kişiyle uzun yıllar omuz omuza çalışmak ister. Mesela ben mulakatta karşıma alıp konuşursam gerçek niyetin ne oldugunu az çok hissedebilirim. Sonra da aldığımız kişinin ha lve hareketlerini işe yatgınlığını işee bağlılığını takip etmemiz gerekir. En azından tanıyana kadar.

Peki sizi i hayatmda en Çok ne kızdırır? En çok işine sahip çıkmamak kızdırır. Birisi ona verilen görevi yapmıyorsaa. bahane uyduruyorsa. işin içiine aldatma giriyorsa. dürüstlüğe ters düşen bir şey varsa o kızdırır.

En büyük hayaliniz ve gerçekleştirmek istediginiz projeler? 0 kadar çok ki. şu an bile yapacak 50 yıllık işlerim var diye düşünüyorum. Safranbolu'yu çok seviyorum. Burada kültürel varlıkların korunması unutulmaması konusunda yapılacak birçok iş var. Buradaki kültür varlıklarının turizme  kazandırılrnası ve turizmin bu kültür varlıklarıyla geliştirilmesi amacımız. Mesela Safranbolu'nun en özel ürünlerinden bir tanesi safrandır. Safranın turizme dönüştürülmesi mevzusunu konuştuk ve bu konuda çalışmalar incelemeler yapacak bir ekip oluşturduk. Daha aktif olacağız. Mesela Ekim ve Kasım aylarında hasat zamanı turistler geliyor safranin hasatıni inceliyorlar. Bu ideallerirnizden birisidir. Bir diğeri ise Safranbolu'nun altında bir takım tüneller var. 0 tünellerin turizme açılma konusunda bir projemiz vardı. Onun ihalesini kazanamadık. işte o en büyük ideallerimden birisi. Bu projeyi vakıfa kazandırırsak bu vakfın bir geliri olacak. Ve bu da ileride yapılacak bir sürü etkinliğin önünü açacak Her şeyin başı para. Para kazanmak için bu çok büyük bir fırsattı ancak bir takım aksaklıklarla karşılaştık Şimdilik bunları çözmeye çalışıyoruz.

Bir girişimciye verebileceginiz 3 önemli tavsiye? İşini Bırakmamalı Güvenilir olmalı.Cesaretli olmalı.

işve aile dengesini sağlayabildiginizi düşünüyor musunuz? Evet düşünüyorum. Belki yeteri kadar olmuyor. istanbul'a gitmem lazım torunlarım orada. Ama onlar da buraya beni ziyarete geliyorlar çok seviyorum hepsini. Ne yapayım onlara katkıda bulunmaya çalışıyorum elimden geldiğince. Anneleri çok ilgili torunlarıma, ama ben yine de onlara tavsiyelerde bulunuyorurn zaman zaman.

Size göre Safranbolu'nun en önemli ekonomik sıkıntısı? Safranbolu'da burada doğmuş büyümüş insanlardan çok sonradan gelen insanlar ikamet ediyor. Bunların çoğu da memur, ernekli. Burada bir hareketliligin eksik olmasının sebebi bu diye düşünüyorum. Safranbolu'da iş gücü sayısı da bu nedenle az belki. Çalışmak lazım.

Okudukça insanın girişimcilik ve risk alma oranın azaldığı soyleniyor. Sizin düşünceniz? Bu konuda çeşitli örnekler var. Mesela Kayserili aileler çocukları ticarete yetenekli mi degil mi onu ölçerlermiş. Ticarette adam olamaz bunu okutalım en iyisi derlermiş. Mesela Mutullah Yolbulan çok iyi bir tuccardır arna çok kapsarnlı bir eğitim görmemiştir. Okudukca cekingenlik artar ister isternez bilgiyle orantılı olarak. Bilmeyen kişi cesaretle o işi yapar. Korkmaz başarır da. Cesaret cehaletten doğar diye bir söz vardır. Safranbolu Sanat Üniversitesi gündemde tartılışıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Safranbolu Sanat Üniversite si çok yerinde bir düşünce ancak henüz zamanı değil. Biraz bu konunun olgunlaşması, kamuoyu tarafından benimsenmesi lazım. Karabük Universitesi'nin ve Safranbolu Fethi Toker Guzel Sanatlar Fakultesinin öncelikle daha aktif hale gelmesi ondan sonra böyle bir yola girilmesi kanaatindeyim. Hayata geçirilmesi gereken bir proje.